Mutluluk 2.0 Doç.Dr. Selda Koydemir & Dr.Gökçe Bulgan

Abdulkadir Ercan Demirtaş Müşteri Deneyimi

 

Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biri. Yazarlarına özel teşekkür etmek gerekiyor. Kitaptan dikkatimi çeken bölümler;

“İnsanlar gelecekteki olumlu veya olumsuz olayların onlara nasıl hissettireceğine dair yanılıyor ve hissedeceği olumlu veya olumsuz duyguları abartma eğiliminde oluyor.”

Çoğumuz değişecek yaşam şartlarının kendi yaşamımızdaki etkisini değerlendirmede hiç iyi değiliz. O zaman, sahip olmadığımız şartlara sahip olmanın bize daha iyi bir yaşam sunacağı yargısına hemen varmamayı öğrenmek kendimiz için iyi bir seçenek olabilir.

İleriye dönük bu mutluluk yargımızı abartmamayı öğrenmemiz ve mutluluğumuzu tek bir değişkene bağlamaktan kaçınmamız hayal kırkılığı yaşamamak ve mutluluğumuza keskin sınırlar çizmemek adına önemli.

Kurduğumuz sağlıklı ilişkiler ve aldığımız sosyal destek başkalarına yardım etmek, sahip olduklarımız için minnet duymak, erdemlerimizi ve karakter güçlerimizi yaşamımıza katıp onları çeşitli şekillerde kullanmak, duygularımızı bize ve çevremize en faydalı olacak şekilde düzenlemek, psikolojik ihtiyaçlarımızı karşılamak, umut ve iyimserlik gibi pek çok şey mutluluğumuza katkıda bulunuyor.

  1. “Çok” mutlu olmak gerekmiyor. Çok, her zaman iyi değildir.
  2. Mutluluğa kafayı takmak, onu deneyimlemekten uzaklaşmamıza yol açabilir.
  3. Doğrudan mutluluğu aramaktansa, iyi hissettiğimiz etkinlikleri yapmakta fayda var.
  4. Sürekli ne kadar mutlu olduğumuzu gözlemektense, bilinçli olarak seçebileceğimiz ve içinde yer alabileceğimiz etkinlerle, kendi seçimlerimiz sonucu yaptığımız yaşam tarzı değişiklikleriyle veya aldığımız kararlar ve ardından attığımız doğru adımlarla mutlu olmak mümkün.
  5. Başkalarının mutluluğunu da gözeterek eyleme geçtiğimiz erdemli bir yaşantı, sadece başkalrına iyi gelmeyecek; bize de kendimizi iyi hissettirecektir.

Bir şeyleri beklemek değil, “yapmak” gerekiyor; yeni anlayışlar ve kazanımlar aramak, yeni bilgi peşinde koşmak yeni insanlar ile tanışmak, yeni hedefler bulmak gibi.

Mutlu bireylerin sayabileceğimiz pek çok özelliği var. Örneğin mutlu insanlar;

  • Kendilerini mağdur duruma düşürecek sosyal karşılaştırmalardan kaçınır.
  • Geleceğe, insanlara ve olaylara gerçekçi bir iyimserlikle yaklaşır.
  • Sürekli başarısızlıkları ve hataları üstünde düşünüp durmaktansa başarılarına ve olumlu yanlarına odaklanırlar.
  • Temel amaç ve hedefleri doğrultusunda sürekli öğrenerek ve gelişerek ilerler.
  • Zorluklar ve sorunlar karşısında çaresizliği seçmektense kendi kontrolünde olan şeyleri değiştirmek adına harekete geçer.
  • Sadece soruna odaklandığında çözemeyeceğini bilir.

Her olumsuz ve zararlı duyguya karşılık onun yoğunluğunu azaltabilecek duyguları belirlersek ve onları çoğaltmaya çalışırsak fayda görebiliriz. Ayrıca zaman zaman olumsuz duygular hissetmenin önemini göremiyoruz ve olumsuz duygularla başa çıkma konusunda kendimizi küçümsüyoruz.

Biz olumluya daha çok odaklandıkça beynimizin olumlu olanı algılama kapasitesi artar. Olumsuza odaklandıkça ise beynimize olumsuzu daha çok algılaması için komut vermiş oluruz. Bu anlamda olumlu-olumsuz dengesini yaratabilmede aslında kontrol sahibiyiz.

Aslında düşünceler çoğu zaman sadece düşüncedir, gerçekliğin kendisi değil. Ancak bizonlara inanmayı seçer ve bu nedenle farklı olumsuz duygular hissederiz. Onları, mantıklı doğrularmış gibi kabul ederiz. Bunu yapmadan önce düşünceleri sorgulamalı gerçek olup olmadıklarına bakmak gerekir. Olumsuz mesajların yerine daha mantıklı olanları rasyonel bir bakış açışıyla koymalıyız.

Kişisel farkındalık ( Öz-Farkındalık); kendimizi farklı yönlerimizle objektif bir şekilde anlamayı, dürüstçe değerlendirmeyi gerektirir. Kendimizi fark etmeye çalışmak, hedeflerimizi, değerlerimizi, ihtiyaçlarımızı, duygularımızı, düşünce ve davranışlarımızı en iyi şekilde anlamaya çalışmak demektir. Farkındalık, değişimin ve eyleme geçmenin en önemli şartlarından biridir.

Kendimizi Kabul: Değişimin Başlangıç Noktası

“Kendine inancı olan kimse başkalarını ikna etmeye çalışmaz. Kendini bilen kimse başkalarının onayına ihtiyaç duymaz. Bir kimse kendini benimsediğinde, tüm dünya onu olduğu gibi kabul eder.” Lao Tzu

Öz Şefkat: Kendimize karşı anlayışlı, duyarlı ve merhametli olmak şeklinde tanımlayabiliriz. öz-şefkat, hatalara karşı kayıtzı kalmak değil; o hatalı davranışı veya düşünceyi değiştirebilmek için kendimize gereken duygusal desteği sağlamaktır. üç temel öge vardır. kendine şefkat göstermek, ortak paydaşlık ( bu hatayı herkes yapabilir), bilinçli farkındalık.

Öz Saygı: “Başkasından saygı görmek istiyorsan, kendi kendine saygı duymayı öğren. En önemlisi bu. Ancak bu şekilde kendini saydırabilirsin.” Fyodor Dostoyevski

Temel Psikolojik İhtiyaçlarımız : Özerklik, Yetkinlik ve Bağ Kurma

Adım Adım İnovasyon Bora Özkent

Abdulkadir Ercan Demirtaş Customer Experience 3Beğeni ile okuduğum Bora Özkent’in  Adım Adım İnovasyon kitabından ilgimi çeken kısımları özetlemek isterim.

Bora Özkent Kitabında;

Müşterilerimiz için değer yaratmanın tek formülü vardır: onların problemlerine ya da ihtiyaçlarına piyasadaki mevcut ürünlerden (hizmetlerden) daha iyi bir çözüm sunmak.

Yaratıcı fikri en iyi şöyle tanımlarız: “Beynimizde daha önce aralarında bağlantı kurulmamış bilgi parçacıklarının yeni bir ağ oluşturacak şekilde ilişkilendirilmesi.” Bu tanım yeni bir fikre ulaşmamız için daha önce onu oluşturan bilgi parçacıkları üzerinde çalışmamız gerektiğini ortaya koyar.

“İnovasyon, müşterilerinizin çözülmemiz sorunlarına getirilen karlı ve yaratıcı çözümlerdir.” İnovasyon yapmak için çözülmemiş bir müşteri sorununu keşfedeceğiz demektir. Sorun yoksa inovasyon da yapamazsınız. Eğer müşterileriniz ortaya attığınız fikri alıyor, kullanıyor ve arkadaşlarına tavsiye ediyorsa fikriniz inovatiftir.

Ancak;

  • İnsanlar gerçek ihtiyaçlarını tanımlamakta ve ifade etmekte zorluk çekerler. Üstelik eğer zihinlerinde canlandıramıyorsa promlerini görmezlikten gelme, kanıksama veya mevcut duruma razı olma eğilimindedirler.
  • İnsanlar genellikle size “hayır” diyemeyecek kadar kibarlardır. Ama bu daha sonra ürününüzü alacakları anlamına gelmez.
  • İnsanlar henüz var olmayan teknolojileri ve ürünleri hayal edemezler. Bu nedenle yenilikçi ürünümüz hakkındaki yorumları pek gerçekçi olmayabilir.
  • İnsanlar genellikle gelişimi adım adım bir süreç olarak algılarlar. Yıkıcı değişim önerileri olumsuz tepki verme eğlimlidirler.

Her inovasyon fikrinin kolay, herkes tarafından rahatlıkla anlaşılan ve net olarak tanımlanmış bir değer önerisine sahip olması çok önemlidir. Bu değer önerisinin müşteri talepleri ile tam olarak uyumlu olması, inovasyonda başarıya giden yolun da temel anahtarıdır.

İyi bir değer önerisi tasarlamak için şöyle bir yöntem izlenir:

1 Müşteri Beklentilerin Anlaşılması: Müşteriler onlar için geliştirdiğimiz ürünlerle ilgilenmezler. Onların asıl merak ettiği konu, geliştirdiğimiz ürünlerin kendilerinin hangi ihtiyaçlarını ne şekilde çözeceğidir.

Yüz yüze müşteri görüşmeleri ile şunları öğrenmeye çalışın;

  • Müşteriler bugün işlerini nasıl çözüyorlar, mevcut çözümlerden ne kadar memnunlar?
  • Ürünümüzü kullanmaya daha eğilimli müşterilerin ortak özellikleri neler?
  • Problem varsayımınız müşteri tarafından paylaşılıyor ve varsayımınıza önem veriliyor mu?

1.1 Müşterinin İşleri:  Müşterilerimizin kendi kendine yapmak zorunda kaldıkları ama yapmaktan hoşlanmadıkları veya yeterince iyi ve verimli bir şekilde yapamadıkları işleri tespit edip onları bu işlerden tamamen kurtaran ya da bu işleri çok kolaylaştıran ürün ya da hizmetler tasarlamak, iyi bir değer önerisinin olmazsa olmazıdır.

1.2 Müşterinin Ağrıları: Onların yaşadıkları olumsuz duyguları, istenmeyen giderleri ve durumları, karşılaştıkları zorlukları, yaşamakta olabilecekleri riskleri kapsar

1.3 Müşterinin Elde Etmek İstediği Faydalar ve Kazançlar: Bir kısmı müşterilerin normalde sizden beklemeyeceği ama gerçekleşmesi durumunda şaşıracağı ve mutlu olacağı kazançlardır. Bunlara fonksiyonel fayda, sosyal kazanımlar, olumlu duygular ve maliyet tasarrufları da dahildir.

2 Çözüm Fikrilerinin Geliştirilmesi: Müşterilerinizin ağrılarını dindirecek ürün ve hizmetlerinizi müşterilerinizin önceliğine göre sıralamalısınız. Bunlar yoğun mu yoksa hafif mi ağrılar? her ağrının ne sıklıkta ve yoğunlukta gerçekleştiğini belirtin. En yoğun ve sık gerçekleşen ağrılara odaklanın.

3 Ürün – İhtiyaç Uyumlandırması: Değer Önerisi Tasarım Kanvası ( Alexander Osterwalder) fikir sahiplerine akıllarındaki değer önerilerini, müşterilerin ihtiyaçları ile bir ilişki içerisinde planlayabilmelerine, üzerinde düşünmelerine, tartışmalarına, fikirlerini test etmelerine ve kritik noktaları belirleyerek değiştirmelerine yardımcı olur.

“Sıkı bir çalışmanın yerini hiçbir şey alamaz; deha, %1 ilham ve %99 terdir.” Edison

“İlham perisi çalışkanları sever.” Bora Özkent

“Yaratıcılık çalışkanları sever.” Bora Özkent

Bora Özkent

 

Erdemler Sözlüğü Ufuk Tarhan

Abdulkadir Ercan Demirtaş Customer Experience 1Ufuk Tarhan’ın Kitabından Erdemler Sözlüğü;

Adalet, affetmek, alçakgönülülük, anlayış, araştırma, asalet, aşk, azim

Bağlılık, bilgelik, bilinçlilik, birlik, boş şeyleri umursamamak

Cesaret, cömertlik, çaba, çalışkanlık

Değerini yüceltmek, değişim-gelişim-yenilenme, dengeli olmak, devamlılık, dikkat, dinamizm, dinlemek, direnç, doğaya uygun yaşamak, doğruluk, dostluk, duyarlılık, dürüstlük, düzen

Eminlik, erdem

Fedakarlık

Gerçeği aramak, gözlemlemek, güçlü olmak, güler yüzlü olmak, güvenmek, güzel konuşmak

Hayal kurmak, heyecanların kontrolü

İç güven, ihtiyat, ileriye bakmak ve ayrıntıları düzenleyebilmek, irade, istikrar, iyilik, iyi niyetlilik, iyimserlik

Kin gütmemek, korkularla mücadele etmek, kusur aramamak

Lütufkar olmak

Merhamet, mertlik, mutluluk, mücadeleci olmak

Neşeli olmak, nezaket

Olgunluk, onur, ortak yararlar için çalışmak, ödev bilinciyle hareket etmek, örnek olmak

Öfkenin kontrolü, ölçülülük Abdulkadir Ercan Demirtaş Customer Experience 2

Paylaşmak, pratiğe geçirmek

Rasyonel kararlar vermeye gayret etmek

Sabır, sadakat, saflık, sadelik, sağduyu, sağlık, samimiyet, saygı, sebat, sessizlik, sevgi, sınırlarını tanımak ve aşmak, sır tutmak, sorumluluk

Şeref

Tahammül, tatlı dilli olmak, tecrübelerden yaralanmak, telafi etmek, tutkulara ve alışkanlıklara hakim olmak,

Umut, uyanıklık, uyumluluk

Vicdan, Vefa

Yakınmak, yanılsamalara kapılmamak, yalnızlık, yapıcılık, yardımseverlik, yiğitlik, yorulmazlık, yüce gönüllülük

Zafer ruhuna sahip olmak, zahmete Katlanmak, zaman ve mekan hakimiyeti, zeka, zihin kontrolü

                                                                                                                                        Ufuk Tarhan

 

 

T-İNSAN Ufuk Tarhan

“21. Yüzyılın cahilleri, okuma-yazma bilmeyenler değil; okumayanlar, öğrendikleri yanlış bilgileri değiştirmeyenler ve yeniden öğrenmeyenler olacaktır.” Alvin Toffler

Ufuk Tarhan kitabında çok güzel özetlemiş ve gelecek mottolarımızı şöyle sıralamış;

  • Paralel KariyerAbdulkadir Ercan Demirtaş T İnsan
  • Yeni Kariyer
  • Ömür Boyu Kariyer
  • Nasıl Öğreneceğini Öğrenen
  • Nasıl Yapacağını Öğrenen
  • Kendine Yatırımı Keşfet
  • Her şeyin Hemen Şimdi, Burada Olduğunu Bil

 

Ufuk Tarhan’ın kitabının 246. sayfasını aynen aktarıyorum.

Gelecekte insanlarınasıl ve ağırlıklı iş modeli ücretli, bordrolu, maaşlıformlarda olamayacak. Çalışma şekilleri giderek ve hızlanarak kurumsal, ücretli, sabit gelirli ve garantili alanın dışında farklı, esnek, kontratlı hatta bedelisz modellere dönüşecek.

O zaman da insanlar T‘nin dik bacağını temsil eden “en iyi bildikleri, en yetkin ve becerikli oldukları yani en sevdikleri” konuyu dikey derinlemesine “akıl, bilgi, teknoloji” kullanarak “tasarımcı”  hizmetler veneye başlayacaklar. “Tasarladıkları”  ürün ve hizmetlerini “tedarikçi” olarak her yerden, her zaman kiralayacaklar, satacaklar, esnek sözleşmeler, kontratlar yapacaklar vb.

Kısacası, dkeyde uzmanı oldukları ( yani en sevdikleri, kendilerini, adadıkları) hizmet alanındaki becerilerini, yatayda türlü modellerde insanlığın hizmetlerine sunabilecekler…

Bir şartla; dillere ve sanal alemde dijitlere düşmek, dönüşmek şart!

Eğer kişisel markalarını yaratabilirlerse… Dijital kimlik oluşturabilirlerse ve dijit dijitsiber varlık oluşturup, yayıp, dillere akıllara, sanal alemlere düşerlerse…

Böylece T’leşen insanlar becerilerini giderek artan oranda; danışmanlık, iş tasarımcılığı, iş avatarlığı, proje takım üyesi/lideri gibi hizmet, çalışma formlarında ( eğer kendilerini arama motorlarının gözünde itibarlı bir noktaya çıkarabilmişlerse) suncaklar.

Bundan sonra her kim sürdürülebilir bir işi, kariyeri, uğraşı vb. olsun istiyorsa T’leşmek zorunda.                                                                                                    

                                                                                                                                          Ufuk Tarhan

Kaizen Yolu Robert Maurer

Abdulkadir Ercan Demirtaş Kaizen Yolu

“Küçük bir adım hayatınızı değiştirebilir” 

                                                           Robert Maurer

“Bin kilometrelik bir yolculuk, ilk adımla başlar”

                                                                       Lao Tzu

“Her gün  bir konuda biraz iyileşme yaparsanız, sonunda büyük şeyler meydana gelir. er gün şartları biraz iyileştirilseniz, sonunda şartlarda büyük bir iyileşme sağlarsınız. Yarın değil, ertes, gün değil fakat sonunda büyük bir kazanç elde edilir. Büyük, hızlı ilerleme sağlamayı beklemeyin. Her seferinde günde bir küçük iyileştirme yapmanın yolunu arayın. Bunun meyda gelmesinin tek yolu budur ve meydana geldiğinde kalıcı olur.”                       John Wooden

 

Hedefime ulaşmak için atabileceğin küçük adım nedir?

  • Küçük Sorular Sorun
  • Küçük Düşünceler Üretin
  • Küçük Eylemlerde Bulunun
  • Küçük Sorunları Çözün
  • Küçük Ödüller Verin
  • Küçük Fırsatları Değerlendirin

Robert Maurer

59 SANİYE Prof. Richard Wiserman

Abdulkadir Ercan Demirtaş 59 Saniye

 

 

 

“Azıcık Düşünün, Çok Şeyi Değiştirin”  

Prof. Richard Wiserman

İnsanların hayatlarını bir dakikadan kısa bir sürede daha iyi hale getirmelerine yardımcı olacak bilimsel temelli teknikler var mıdır?

 

 

 

Richard Wiserman kitabında şöyle anlatıyor;

  1. Olumlu düşünmek çoğu zaman yeterli değildir, mutluluğa giden gerçek yolda kalem kullanmayı, düzenli olarak günlük tutmayı, küçük jestler ve memnuniyetle dolu bir tutum geliştirmeyi öğrenin
  2. Vermek almaktan daha iyidir. İnsanlar kendilerilerinden ziyade başkaları için birşey yaptıklarında çok daha mutlu olmaktadırlar. İnsanları bize yaptıkları iyilikten dolayı değil, biz onlara iyilik yaptığımızda daha çok severiz. Özetle; insasnları sizi sevmeye teşvik etmek için onlardan yardım isteyin
  3. Hedeflerinizde başarılı olmak için şu 5 yöntemi uygulayın.
    1. Muhakkak bir planınız olsun
    2. Planlarınızı çevreniz ile paylaşmanız onlara ulaşmanıza yardımcı olur
    3. Hedefinize ulaştığınızdaki kazanımları kendinize sık sık hatırlatın
    4. Hedeflerini alt hedeflere ayırın ve hepsi için bir ödül belirleyin
    5. Tüm bumları yazıya dökerek olabildiğince somut hale getirin
  4. Pişmanlığa set çekin.

59 Saniye Prof. Richard Wiserman